AĞAÇ EV SOHBETLERİ 97

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 97



"Hayatta en çok neye veya nelere önem verirsiniz?"

Seriye zor bir soruyla giriş yapmış bulunuyorum. Konuyu seçen Deeptone’a teşekkürler. En çok mu bilmem fakat aklıma ilk gelen önem verdiğim şeyleri yazdım. Keyifli okumalar dilerim.

      Her ne kadar bu durumdan hoşlanmasam da biz insanlar sosyal yaratıklarız. Bu da beraberinde çeşitli ihtiyaçlar getiriyor. Örneğin konuşmak, anlaşmak, paylaşmak ve kaynaşmak bunlardan bazıları… Önemli, değerli olduğumuzu hissetmek istiyoruz. Sevildiğimizi bilmek, özel olduğumuza inanmak… Bu sebeplerden dolayı sosyalleşmek benim için son derece önemlidir.

      Kendini koruma mekanizması mı dersiniz bilmem ama yeni girdiğim bir ortamda hızlıca kendimi tanıtır sonra diğer insanları tanımaya çalışırım. Belki bu şekilde yabancı ve tanınmaz olanı bilinir kılıp rahatlıyorumdur. Kim bilir? Bunun dışında insanlarla konuşmayı, tanışmayı severim. Ne kadar farklı insanlar olurlarsa bu o kadar hoşuma gider. Kimle ne şekilde konuşmalıyım, nelerden bahsetmeli ve nelerden bahsetmemeliyim gibi soruların hepsini sohbet ede ede öğrendim. Yani iletişim benim için son derece önemlidir.

      İkinci sırayı aileye veriyorum. Aile, bizim toplumumuzda toplumun en küçük yapı birimi olarak kabul görüyor. Bir ara bu duruma acayip sinir oluyordum. Yalan yok bireyciliği çılgınca savunduğum zamanlar oldu. Eskiden toplumun bireylerden oluşması gerektiğine tüm kalbimle inanıyordum. Ama şimdi işler biraz olsa da değişti. Etrafta ailenin bireyler üstündeki olumlu ve olumsuz etkilerini gördüm ve biraz yumuşadım.

     Dediğim gibi aile benim için önemli olan kavramlardan biridir. Nazara inandığım için uzun uzadıya anlatmayacağım. Ama ufak bir ipucu vereyim: Herkes ailevi problemlerden bahsederken ben susardım.

     Önemli gördüğüm şeylerden biri de yazmaktır. Yazmak benim için damarlarımdaki kan gibidir. Gayet sıradan ve tabii bir ihtiyacımdır. Kendimi bildim bileli yazarım. Ufacık ellerimle dedeme, babaanneme yazdığım şiirler hala durur. Bir de yine küçükken börtü böceğe methiyeler düzdüğüm metinlerim vardır. Hatta bir videoda ‘Ne olacaksın?’ sorusuna ‘Yazar.’ der cevabı yapıştırırım. Hayat konusunda çocuklar hep daha iddialı olur bilirsiniz. Minik versiyonumun bu ölçüsüz davranışını affediniz. Elbette iki metin bir şiir yazan yazar olamaz. Sağlam bir yürek ve açık bir zihin gereklidir. Ama hayal gücünün sonu yok.

       İnançlı biriyim. Bu nedenle dinime önem verir gerektirdiklerini yapmak için elimden geldikçe çaba sarf ederim. Onu araştırırım, incelerim. Yeri geldiğinde yumuşak, tatlı bir dille sadece anlatırım. Benden kat kat güçlü bir yaratıcının varlığına sığınmak içimi huzurla dolduruyor. Bu sizin için değişebilir tabii. Belki uzak doğu felsefelerine ilgi duyuyorsunuz. Ya da bin bir çeşit din felsefesinden birine… Ya da belki metafizik size tamamen saçma geliyor. Hepsi imkân dâhilinde… Fakat huzuru bu saydıklarımın içinden birinde hala bulamadıysanız çabalamayı bırakmayın. Çünkü bulduğunuzda tadına doyamıyorsunuz. Huzur pek çok şeyin üstünde şahane bir duygudur.

      Şimdi aklıma kitap okumak geldi. Kitaplara da epey önem veririm. Küçükken kitap okuma alışkanlığı kazandığım için çok mutluyum. Buradan bunu sağlayabilen tüm ilkokul öğretmenlerine kucak dolusu sevgiler gönderiyorum. Benim için kitap okumak çizgi film izlemek kadar zevkliydi. Belki çok güzel kitaplarla karşılaştım ya da doğru şekilde yönlendirildim. Hangisi oldu bilmiyorum ama ne olduysa çok güzel olmuş. Kitaplarla ilgili serüvenime klasiklerle başladım. Tabii ince, sadeleştirilmiş halleriyle haşır neşir oldum önce. İlk kez orada maceracı çocukları, aristokrat kadınları, can dostu evcil hayvanları tanıdım. Kitaplar benim için hala eğlenceli ve öğretici bambaşka diyarlardır.

      Sıralamayı doğru yaptığımdan pek emin değilim. Çalakalem yazıyorum. Siz de takılmayın buna. Aklıma, sağlık geldi. Yedi canı kalan bir kedi olarak konuşmam gerekirse sağlık çok çok önemlidir. Genelde şanslı olmama rağmen dört ayağımın üstüne düşemediğim de oluyor. Siz siz olun önceliği sağlınıza verin. Bu işin şakası yok. Her şeyin başı sağlık…

      Sahi es geçemeyeceğimiz bir konu daha var: O da para. Ne diyor şarkı ‘Para, para, para varlığı bir dert yokluğu yara’… Aslında her şey tertemiz özetlenmiş. Ama ben şahsi kanaatimi söyleyeceğim. Bana göre para bir amaç değildir yalnızca araçtır.

      Tüm bunlar dışında nezaket de önemlidir. Kimse kendisine kaba davranılmasını istemez. Biz kibar ve nazik olursak bize de arzu ettiğimiz gibi davranılır. Her türlü şartta kibarlığı elden bırakmamakta fayda var. 

      Okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım sıkmadım.

Yorumlar

  1. oleey şimdi linkini ekledim yorumlara sonra gelcem yine okumayaa :)

    YanıtlaSil
  2. Yazdıklarınızın hepsi de gerekli geldi bana. İnsanoğlunun ne çok ihtiyacı var değil mi? Huzurlu ve mutlu olmanıza sevindim, Allah herkese nasip etsin. İnsanlar kendi içlerinde mutlu olurlarsa dünya da daha iyi bir yer olur. Çok selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Evet gerçekten az buz değil şu ihtiyaçlarımız. Ben de huzurlu olmama seviniyorum :)) Dediğiniz gibi insan önce kendini huzura kavuşturmalı, gerisi çorap söküğü gibi gelir zaten. Huzura kavuşamamış tüm ruhlara acil şifalar diliyorum :)

      Sil
  3. hepsi güzeldi ama ikinci ve üçüncü paragrafı çok ilginç buldum, sosyallik, iletişim, tanışma kısmını yani, kutlarım aslında çok da hoşuma gitti böyle yapabilmen, demekki cesursun, ben aşırı korkakım, ürkekim, ne tanışması yanıma bile yaklaştırmam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hadi ya ben sizin de oldukça sosyal olduğunuza inanmıştım. Doğrusu ben de şaşırdım. Anamın karnından böyle doğmadım tabii ki. Önceleri yani ilkokul ve ortaokul zamanlarımda pek sosyal bir çocuk değildim. Yani insanlar benimle konuşmuş, oynamış pek umurumda değildi. Fakat şu sevilmek ve kabul görmek mevzusu ağır bastı. Sonra iletişimi güçlü olan çocuklara benzemeyi arzu ettim. Gözlemleyip taklit ettim. Sonuç umduğumdan da iyi oldu. Anlayacağınız siz yeter ki isteyin konuşmak ve tanışmak o kadar karmaşık şeyler değil. Üstelik görünen o ki burada kendinizi gayet iyi temsil ediyorsunuz. Bunu gerçek hayatta yapmakta çok zorlanacağınızı sanmam. Ama bu seçim size ait elbette. Denemediğiniz için korkuyor korktuğunuz için denemiyorsunuz. Upuzun bir kısır döngü... Bu arada teşekkür ederim :)

      Sil
    2. evet bir kusur döngü :) aslında bir seçim tabii. yalnızlık sevmek. yazmak iyi de konuşmak sıkıntı, dinlemek iyi. yolda kafede metroda vapurda insanları dinlemek ve onlar hakkında öyküler yazmak :) okuma yazma yüzünden olduğunu sanıyorum, günlük, öykü, şiir, deneme, anlatı gibi çalışmalar. bir de eğitim okul filan. üniversite, yuksek lisans, burslar kurslar, hepsi de başka şehirlerde ve yurtdışında, okuldan arkadaşa zaman kalmadı :) şimdi de çeviri yapıyorum, ingilizce dersleri veriyorum, yani hep yazma çizme öğrenme öğretme, bir de kitap çalışmaları.

      Sil
    3. Estağfurullah, hiç olur mu? Evet, bir seçim. Yalnızlığı ben de severim ama insansız yapamıyorum maalesef. Ooo kolay gelsin efendim. Hiç boş durmuyorsunuz anlaşılan. Nice çalışmalara öyleyse...

      Sil
    4. baksana, son yazımda, kelime oyunu 31, belki katılmak istersin sen de, ilerde istersen sen beş kelime verirsin, senin kelimelerle yazarız bişeyler, beş kelime saptayıp bunların da içinde olduğu bir öykü, şiir gibi vir yazı yazıyoruz, çarşambaları, yani bir sonraki çarşambaya dek istersen sen de yazabilirsin, sevebilceğin bir etkinlik olabiler yani, istersen, zamanın olursa tabii :)

      Sil
    5. Hemen bakayım. Yarın bir şeyler yazabilirim :) İsterim isterim :))

      Sil
  4. Kitaplar gibisi var mı? :)

    YanıtlaSil
  5. Kendinizi gayet güzel tanıtmışsınız. Sorunun bir amacı da bu sanırım. Evet, iletişim insanlar arasında son derece önemli. Aile eskiden çok daha önemliydi. Muhtelif nedenlerden ötürü aile arasında eski bağlar yok şimdi. Belki çağımızın getirdiği bir özellik. Şimdi çoğu insan dertlerine kendi başına çözüm arıyor. Sosyalleşmek de öyle. Eskiden insanın arkadaşına, dostuna, esnafa, resmi kurumlara velhasıl bütün çevresine duyduğu bir güven vardı. Şimdi birbirimize ve çevreye daha temkinli yaklaşıyoruz. Herkes önce kendini düşünüyor. Böyle olunca kendimizi savunmak adına kabuğumuza çekiliyoruz. Biri birine iyilik yapıyorsa mutlaka bir karşılık beklediğine inanıyoruz. Elbette keşke böyle olmasa. Yine de sayıları fazla olmasa da iyi insanlar var. Önemli olan onları bulabilmek.
    Yazmak önemli ve faydalı, para gerekli ama tehlikeli:)
    Bu arada Ağaç Ev Sohbetlerine hoş geldiniz. Siz de Deep'e konu önerebilirsiniz. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim. Hoş buldum :) Emek verip uzun uzun yazmışsınız teşekkürler.

      Aile kavramı sarsıntılı bir süreçten geçiyor. Hak ettiği saygıyı göremediği kesin. Bence aileye verilen kararında değer pek çok şeyi güzelleştirmeye yeter.

      Benim stratejim de o yönde fakat daha farklı işliyor. Olabildiğince insan tanıyıp içlerinden en iyi kalplilerini bulmaya çalışıyorum :) Buna rağmen temkinli olmak gerekli bir şey... Tedbiri elden bırakmaya görün başınıza neler geliyor neler...

      Yorumunuz için yeniden teşekkürler :))

      Sil

Yorum Gönder